Tel: 0212 533 27 95

Bize Yazın
İsim
Email
Şehir


     

TİYATRO AMARGİ - YAZMADAN DÖKÜLENLER

Kurgusu ve metni grup tarafından oluşturulan “Yazmadan Dökülenler” Tiyatro Amargi'nin seyirciyle ilk buluşması. Oyun, Türkiye’nin farklı yörelerinde yaşayan ya da o yörelerin izlerini göç ederek büyük şehirlere taşımış 13 kadının hikayelerini konu alıyor. Çoğu yaşanmış hikayelerden esinlenilerek oluşturulan oyun metni içerik olarak birbirinden bağımsız episodlardan oluşmakta. Oyunda Türkiye’nin farklı yörelerinde yaşayan ya da o yörelerin izlerini göç ederek büyük şehirlere taşıyan kırsal kesimden kadınların hikayeleri anlatılıyor. “Yazmadan Dökülenler”de, ekonomik sıkıntılardan dolayı gündelikçilik yapan, çocuğu olmadığı için baskı gören, başlık parası yüzünden evlenememiş, şiddete maruz kaldığı için akli dengesini yitirmiş ve benzer ezilmişlikler yaşayan Türk, Arap, Kürt, Ermeni ve Çingene kadınların yaşamlarından kesitler sahneleniyor. Bir dilek ağacının etrafında bir araya gelen oyuncular, yanlarında getirdikleri eşyalarla kadınların buluştuğu bir mekan kurarak oyuna başlıyorlar. Müziklerin oyuncular tarafından yapıldığı oyunda, enstrüman olarak kadınların gündelik hayatta ev işlerinde kullandığı araçlar kullanılıyor.

“Yazmadan Dökülenler” binlerce yıldır süregelen ataerkil sistemin dönüştürülmesinde kadın dayanışması ve birlikteliğinin gerekliliğine vurgu yapan, eğlenceli, umutlu bir o kadar da hüzünlü bir gösteri.


Kurgu.........Tüm Kadro
Prodüksiyon……..Tüm Kadro
Esmeray……..Oyuncu, Reji
Gülçin Çekiç……..Oyuncu
Gülden Arsal……..Oyuncu, Reji
Serhan Erkol……..Müzik Danışmanı
Zöhre Şahin……..Oyuncu
Merve Tanrıöver……..Oyuncu
Sezin Bozacı................Teknik Ekip
Meryem Güldürdak……..Oyuncu, Afiş Tasarımı
Pınar Çağlın……..Teknik Ekip
Ilke Yiğit……..Reji Danışmanı
Meryem Oruç……..Oyuncu, Reji
Neslihan Köse……..Oyuncu
Özgür Solmaz……..Oyuncu, Reji
Şengül Özdemir……..Oyuncu
Suzan Karaibrahimoğlu……..Oyuncu
Senem Donatan……..Reji
Zehra Genç……..Oyuncu
Celal Mordeniz……..Reji Danışmanı, Afiş Tasarımı
Hilal Öksüz ............Teknik Ekip

Tiyatro Amargi Üzerine;
Tiyatro Amargi, yaklaşık olarak bir yıl önce Amargi Kadın Kooperatifi içinde tiyatro yapmak isteyen birkaç kadın tarafından kuruldu. Kuruluş aşamasında Tiyatro Amargi'ye İTÜ Mezunlar Tiyatrosu'ndan iki kadının katılmasıyla Amargili kadınların yolları İTÜ Mezunlar Tiyatrosu'ndan kadınlarla kesişti. Grup, 2003 yazına kadar temel oyunculuk çalışmalarını içeren bir eğitim çalışması yürüttü. Yazın ITÜ Mezunlar Tiyatrosu'ndan dört kadının daha katılımıyla yeni bir yapılanma sürecine giren Tiyatro Amargi bu dönemde oyun projesi üzerine yoğunlaştı.

 

Çemberimde gül oya...


Selma Altıntaş - Evrensel 07-11-2003


İTÜ Mezunlar Tiyatrosu’ndaki kadın oyuncuların bir araya gelerek oluşturduğu Tiyatro Amargi topluluğu, “Yazmadan Dökülenler” adlı oyunu sahneliyor. Kurgusu ve metni topluluk tarafından hazırlanan oyun ile kadın duyarlılığı, kadınları anlatan bir oyun ile sahneye taşınıyor.
Oyuncular, doğaçlama çalışmalarından yola çıkıp, tiyatro ve sanata bakışı sorgulayarak ortak bir dil oluşturmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar. “Yazmadan Dökülenler”de de hikayeleri seçerken her kadının kendi bulduğu hikayeyi ifadelendirişindeki üslup esas alınmış. Niyetlerinin “oyunculuğa vurgu yaparak tiyatro alanında kadın estetiğini dillendirmek” olduğunu söyleyen kadınların ifadesine göre; “Tüm oyuncuların sahnede olması, gerek müzikle gerekse aksiyonla öykülerin alt yapısını kurması, oyunculuk ve reji anlamında zorlanmalara ama farklı dinamiklerin ortaya çıkmasına” neden olmuş.
Kadın olmanın hallerini neredeyse yedi bölgenin bir panoramasını oluşturacak şekilde biraraya getirip, ataerkil toplumun kadın üzerindeki baskı ve şiddetini göstermeye çalışırken, kadın dayanışmasının da en güzel ve estetik yoldan nasıl mümkün olabileceğini gösteriyorlar.
Çoğu mühendis olan oyuncular, hem toplumda erkek mesleği olarak bilinen bir işi yapıyor, hem de tiyatro yaparak kadın estetiğini dillendirmeyi amaçlıyorlar. Kadının toplumdaki konumunu sorgularken bir yandan tiyatro oyunculuğunu da sorgulamayı ihmal etmiyorlar.Çünkü onlara göre tiyatro politik bir duruş ve onlar da duruşlarıyla kadın olarak kadının yanında yer aldıklarını belirtiyorlar. Çünkü kadınlar arasındaki dayanışmanın gücü nispetinde seslerini daha iyi duyurabileceklerine inanıyorlar.
Adak ağacı
Kırsal kesimlerde eğitimsizlik yüzünden kadının haklarından mahrum bırakılması, kadının bir mal gibi görülmesi ya da kadının evde ve tarlada köle gibi çalıştırılması, dahası Doğu ve Güneydoğu kadınlarının devlet görevlilerinden duyduğu korkuyu sorgulayan bir oyun “Yazmadan Dökülenler”. Her karakter kendi yazgısını dile getirdikten sonra başındaki yazmayı da çıkarıp sahnedeki dilek ağacına bağlıyor. Böylece kendi acılarını da bir anlamda yazmadan dökmüş oluyorlar. Çünkü, bu yazmaların çıkarılıp adak ağacına bağlanması ile artık kadını bir mal gibi gören zihniyetin de değişmesini umut ediyorlar. Oyunun içindeki geçişler kadının günlük işlerinde kullandığı objeler yoluyla müzik yapılarak sağlanıyor. Leğenler, kaşıklar, kazan,yayık gibi nesneleri yaratıcı bir şekilde kullanarak oluşturulan müzik eşliğinde, “Çemberimde gül oya, gülmedim doya doya” diyerek ezilen kadının yazgısını dillendirirken, aynı zamanda kadının pek çok sorununu da gözler önüne seriyorlar.
Kendi dilinde
Oyunun en can alıcı kısmı ise kocasını ve oğlu öldürülen acılı Kürt kadınının kendi dilinde söylediği ağıt olsa gerek. Zazaca, Arapça ve Kürtçe ağıtların söylendiği ve konuşmaların yapıldığı oyunda, bu bölümler Türkçe’ye çevrilmiyor ve her karakter kendi kültürü içinde canlandırılıyor. Tam da sahnenin ortasındaki adak ağacının sembolize ettiği gibi kadın, hem yaşamın kaynağı, kökü hem de özgürlüğe uzanan ellerdir. Adak ağaçlarının rengarenk dilekleri gerçekliğe kavuşturması umuduyla....
“Yazmadan Dökülenler”, 12 Kasım Çarşamba saat 20.00’de Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde; 16 Kasım Pazar saat 16.00 ve 20 Kasım Perşembe günü saat 20.00’de İstiklal Caddesi Rumeli Han’daki Oyuncular Tiyatro Kahve’de sahnelenecek.