|
|||||||||
|
|||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]()
Amargi Bülteni
Sayı:3 Mart 2005
Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun !
5 Mart’ta hepimiz Kadıköy Meydanı’nda ‘Kurtuluşumuz Ellerimizde, Kadınlar Örgütlü Mücadeleye’ mitingindeyiz!
Feminist bir dünya yaratmak için yürüyoruz… 8 Mart Eşit, adil, barışçı, özgür, feminist bir dünya için yürüyoruz… Dünya Kadın Yürüyüşü, tüm dünyada 8 martta ‘İnsanlık İçin Küresel Kadın Şartı’nın deklare edilmesiyle başlıyor. Bu şartla, evrensel ve feminist değerlere dayalı bir dünya kurma fikrini dünyaya ifade ediyoruz. Biz de İstanbul’da yaşayan ve çalışmalar yürüten kadınlar olarak aynı değerlere dayalı bir dünya kurmak için 8 Mart günü saat 12:30’da şarkılarımız ve taleplerimizle Galatasaray Postanesi’nden Taksim meydanı’na kadar yürüyeceğiz. Bu yürüyüşün ardından Küresel Kadın Şartı’nı basına duyuracak, böylece sadece kadınlar için değil tüm insanlık için eşit, adil, barışçı, özgür, feminist bir dünya talebimizi herkese deklare etmiş olacağız. İlk Kitabımız çıktı!ÖZGÜRLÜĞÜ ARARKEN...‘KADIN HAREKETİNDE MÜCADELE DENEYİMLERİ’Kasım 2002-Haziran 2003 tarihleri arasında ”Kadın Hareketinde Mücadele Deneyimleri” toplantıları düzenledik. Büyürken, geleceğe yürürken, tarihimizin sürekliliğini kucaklamak, belleğimizi tazelemek, coğrafyamızdaki deneyimleri birbirine akıtmak için… Bu kitap açtığımız kapılardan sadece biri. Tarihsel, kültürel, düşünsel mesafelerden dolayı birbirine akamayan deneyimler için küçücük bir kanal. Bu kanaldan 80 sonrası feminist hareketin deneyimleri akıyor. Bu topraklarda tarih aktarımı çok zayıf. Hele kadınlar, kendi tarihlerini birbirlerine çok zor aktarıyorlar. Ortak bir bellek oluşturmakta, kendimizi bu süreklilik içinde yerleştirmekte zorlanıyoruz. Tarihin izini sürmeliyiz. Biz varsak birlikte varız…Hareketin içinde yer alanlar, emeğini harcayanlar, rüzgarı estirenler konuştu. Nasıl bir araya geldiler, nasıl örgütlendiler, kadınların çığlığı o dönemlerde nasıl kuşatıldı, kadınlar nasıl direndiler…
Amargi’den ve kitabevlerinden edinebilirsiniz. EMEK projesi başladı... Zorunlu göç nedeniyle İstanbul'un Anadolu yakasında yaşayıp yoksullukla mücadele etmek zorunda kalan, yüzde 70'i kadın yüzde 30'u erkek 25 kişilik bir gruba hem meslek edindirme hem de sosyal hayata katılım eğitimleri başladı. Başak Sanat ve Kültür Vakfı ve Amargi ortaklığı ile sürdürülecek meslek edindirme kursunda tekstil makinası kullanımı, modelistlik, stilistlik gibi meslek öğrenimi ve kurs sonrası iş bulunmasını kolaylaştırıcı vasıf eğitimleri veriliyor. İş eğitiminin yanı sıra sosyal eğitim çerçevesinde Amargi olarak çalışma hayatında haklarımız, kadın hakları, şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet sorgulamaları ve benzeri konularda tartışma toplantıları organize ediyoruz. İlkini 19 Şubatta gerçekleştirdiğimiz toplantının genel amacı tanışmak, tekstil hayatında yaşanan sorunları tartışmak ve sosyal eğitim çerçevesinde gerçekleştireceğimiz tartışma programını birlik tasarlamak ve planlamaktı. 2002 yılında yürüttüğümüz ‘Kadınlar Birbirlerine Doğru Yürüyor Kampanyası’nın belgeseli olan ‘YOLdAn ÇIKTIK’ filmini de birlikte izledik. Filmin ardından sadece kadınlarla oluşturduğumuz bir grupla sorunlarımızı tartıştığımız bir gün geçirdik.
Amargi ve Lambdaistanbul’dan Kadınlar Cinsellik Atölyesine Katıldılar
13 Şubat Cinsellik eşcinsellerin ve kadınların ezilmelerine zemin oluşturan bir alan. Dolayısıyla mücadelemiz içerisinde anlamamız, tartışmamız, politika üretmemiz gereken bir alan. Nilgün ve Esin’in çalışmasını bu nedenle çok önemli bulduk. Kadın örgütlerinin cinsellikle ilgili olarak hangi konuları, nasıl tartışmaya açması gerektiğine dair veri topluyorlar, örgütler içinde tartışma yaratıyorlar. Bu tartışmaları bir kitapçığa dönüştürecekler. Çalışmanın bir bölümünde “namuslu kadın”ın niteliklerini açmamız, namus kavramı üzerinden kadınların bütün yaşamlarının nasıl şekillendirildiğini tanımlamaya çalışmamız çok önemli idi. Tartışmaların yöntemi oldukça etkileyici, akışkan ve zihin açıcıydı. Küçük grup tartışmaları, Sanık filmindeki tecavüz sahnesini izleyerek toplumsal yargılarımızla çatışmaya çalışmamız, kişisel tarihlerimizden cinsellikle yüzleştiğimiz ve sorgulama süreçlerimizde dönüm noktası olan ayrıntıların açığa çıkarılıp tartışılması gibi bölümler çok hoş kurgulanmıştı, tartışmaları gerçekten kolaylaştırıyorlardı. Bu tarz çalışmaların yaygınlaşmasını diliyoruz.
Amargi’de geçen ay gerçekleşen tartışmalar:
‘Kaybettiğimiz Güveni Birlikte Arayalım’ 2 Şubat
İlişkilerimizde güven konusunu analiz ederken,kendimize yaşadıklarımıza dönüp bir bakmak istedik. Bize güven vermeyen mekanları (hastane, okul, işyeri vs) sıralarken özelliklerini düşündük. Bürokratik, soğuk,düşündüğü ve yaptığı birbirine uymayan vb gibi davranış özelliklerini yansıttıklarını gördük . Birbirine güvenmenin kadın olarak özgüvenimizle bağlantısını tekrar seslendirdik. Gördüklerimiz dilimizden çıkarken, zaman zaman tarihin alışkanlıkları olan bu davranışlara bizim de büründüğümüz ortaya çıktı. Güvenin mutlak bir şey olmadığını; kendimize, birbirimize, ilişkilerimize bakıp pencere gibi ara ara tozumuzu almamız gerektiğini gördük. Güveni geçmişimizle, anımızla, geleceğimizle tekrar tekrar yaratacağımız anlamı çarptı beynimize, yüzlerimize...
‘Özgürlük sorumsuzluk mu? Yoksa ciddi bir yaşam seçeneği mi?’ 16 Şubat Uzun zamandır pek tartışmadığımız bir konuda, yararlı bir ilk toplantıı gerçekleştirdik. Sorgulamalarımızı bu antrenmanla bırakmayıp paylaştıkça çoğalan bir anlayışa dönüştürme çabamız devam edecek. Bu kadar yoğunluğun içerisinde sadece beraber çalışan kadınlara dönüşmemek için arkadaşlığımızı bir sabah kahvaltısıyla pekiştirdik. Birlikte zaman geçirmek için neden sıcak havaları bekleyelim ki!Bu kahvaltıya katılamadığı için üzülen arkadaşlarımıza müjde! Tanışmamıza da vesile olabilecek bu tür etkinlikler sürecek. Sizin de önereceğiniz etkinliklere açığız.
Hak mücadelesinin toplumsallaşması toplantısı 26 Şubat Amargi’nin de içinde yer aldığı İstanbul Toplumsal Ekoloji Platformu’nun Hukuk Komisyonu bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıların amacı, sivil toplum örgütleri olarak hukuki mücadele alanında deneyimlerimizi paylaşmaktı. Toplantılara KESK, HAYAD (Hasta ve Hasta Yakınları Derneği), Türkiye Sakatlar Derneği, Altı Nokta Körler Derneği gibi örgütlerden katılım oldu. Böylece ayrı ayrı kazandığımız pratik deneyimlerinden karşılıklı yararlanma olanagi bulduk. Hukuki mucadelenin bir ayagi, yasalarda degisiklik icin yapilan calismalar. Kuskusuz yasamlarimiza etkisi olan yasalar hakkindaki calismalar cok onemli. Ancak en az onun kadar onemli olan bir baska alan da, mevcut yasalara gore sahip oldugumuz haklarin toplumda yayginlasmasi, cunku cogu zaman varolan haklarimizi bilmedigimizden, yasalar uygulanamiyor. Hak bilinci, orgutlenmenin de onunu acan temel bir unsur. Konuşmacılarsa Kadının İnsan Hakları Projesi (KHİP) nden Güvem Pınar Türe ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Sekreteri Gülseren Yoleri’ydi.
Mart ve Nisan Ayında da Yaşamı Tartışmayı sürdürüyoruz...
16 Mart İktidar ilişkilerimizde gelişiyorsa,onu ilişkilerimizle aşalım. 30 Mart Çatışarak dönüşmek...Dayanışarak aynılaşmamak... 15 Nisan Dünyanın merkezi sen değilsin! 27 Nisan Sözlerimizi yaşamdan üretiyoruz,ürettiklerimizi yaşayabilmek için.
Bu ayki diğer etkinliklerimiz
5 Mart Kadıköy’de 12:30’dan itibaren ‘Kurtuşulumuz Ellerimizde, Kadınlar Örgütlü Mücadeleye’ mitingindeyiz! 8 Mart "2005 Dünya Kadın Yürüyüşü Şartı"saat:12.30'da Galatasaray Lisesi'nin önünde deklare edilerek start alacak. 9 Mart, 23 Mart saat 19.00'da Amargi'de günceli tartışıyoruz. Gelin güncelimizi birlikte belirleyelim. 12 Mart CEDAW maddelerine ilişkin bilgilendirme saat 14.00'te Amargi'de. 13 Mart, 27 Mart saat 11.00'de yapacağımız Amargi değerlendirme ve planlama toplantılarına bütün kadınlar davetlidir...
|
![]() |
![]() |